Ivy Bells Operasyonu

Soğuk Savaş sırasında ABD, Sovyet denizaltı ve füze teknolojisi hakkında daha fazla şey öğrenmek istedi. Birleşik Devletler Donanması, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile birlikte amacı Sovyet sualtı iletişim hatlarına tel dinlemeler yerleştirmek olan Ivy Bells Operasyonu gerçekleştirildi.

1970'lerin başında ABD hükümeti, Sovyet Pasifik Filosu deniz üssünü Sovyet Pasifik Filosu'nun Vladivostok'taki anakara karargahına bağlayan bir denizaltı iletişim kablosunun varlığını öğrendi. O zamanlar, Okhotsk Denizi'nin Sovyetler Birliği tarafından karasuları olduğu iddia ediliyordu ve kesinlikle yabancı gemilere kapalıydı ve Sovyet Donanması, davetsiz misafirleri tespit etmek için deniz tabanı boyunca bir ses algılama cihazları ağı kurmuştu. Bu cihazlarca kaydedilen ilk kasetler, Sovyetlerin kablonun güvenliğinden o kadar emin olduklarını ve bunun üzerinden yapılan konuşmaların çoğunun şifrelenmemiş olduğunu ortaya koydu.

Operasyonun Gerçekleştirilmesi

ABD operasyonun önündeki tüm engelleri bilmesine rağmen elde edilecek bilgilerin çok değerli olabileceğini göz önüne alarak operasyonu gerçekleştirmek için çalışmalara başladı. Operasyon suyun 120 metre altında, denizin dibinde ve tamamen karanlık bir ortamda gerçekleşti. ABD, dalgıçların uzun süre su altında kalabilmelerini sağlayabilmek için karışık bir gaz yarattı. 

Kablolardan veri almak için kablonun etrafına 6,1 metre uzunluğunda cihaz kuruldu. Bu cihaz kabloya zarar vermeden kablo üzerinden geçen her veriyi kopyalayıp cihazda bulunan kaydedicilere aktaracaktı. Veriyi belirli aralıklarda almak ve analiz etmek için düzenli olarak denizaltı bölgeye gönderilecek ve işlemler tekrar tekrar gerçekleşecekti. 

Ivy Bells Operasyonu çok gizli şekilde yürütülmüştür. Operasyonu gerçekleştiren denizcilerin çoğu bu konuda bilmesi gereken güvenlik iznine sahip değildi. Bu sebeple asıl görevi gizlemek için bir kapak hikayesi oluşturuldu ve bu hikayeyi desteklemek amacıyla somut adımlar atıldı. 

1980-1983 yılları arasında Ulusal Güvenlik Teşkilatı istihbarat analisti Ronald Pelton operasyon hakkında bilgileri KGB'ye para karşılığında satmıştır. 1985 yılında ise Pelton'un Washington DC'deki ilk teması olan KGB albayı Vitaly Yurchenko, Amerika Birleşik Devletleri'ne sığınmış ve Pelton'un tutuklanmasına yol açan bilgileri vermiştir.

Ivy Bells Operasyonu ile birlikte ABD Sovyetler’in sonraki on yıl için yaptıkları donanma operasyonları hakkında bilgi toplamıştır dolayısıyla Ivy Bells istihbarat açısından çok önemli bir yer taşımaktadır.

Referanslar:


 


Passive Cavity Resonator (Pasif Oyuk Rezonatörü) ya da The Thing (Dinleme Cihazı)

Pasif oyuk rezonatörü ya da The Thing ses sinyali iletmek için pasif teknikleri kullanan ilk gizli dinleme cihazlarından biridir. Sovyet Rus mucit ve müzisyen olan Leon Theremin tarafından tasarlanmıştır.  

Büyük Mühür böceği olarak da bilinen The Thing, Sovyetler Birliği'nin 4 Ağustos 1945'te Amerika Birleşik Devletleri Sovyetler Birliği Büyükelçisi W. Averell Harriman'a verdiği bir hediyenin içine gizlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nin Büyük Mührü'nün oymalı bir ahşap plakasına gömülü olan cihaz, Sovyet hükümeti tarafından ABD'yi gözetlemek için kullanılmıştır. 

4 Ağustos 1945'te, II. Dünya Savaşı'nın bitiminden birkaç hafta önce, Sovyetler Birliği'nin Genç Öncü Örgütü'nden bir delegasyon, Sovyetler Birliği'nin savaş müttefikine "dostluk jesti" olarak Büyükelçi Harriman'a oyma heykeli sunmuştur. Bu oyma heykel, 1952'de açığa çıkana kadar, yedi yıl boyunca büyükelçilikte asılı kalmıştır. 

Çalışma prensibi

Çalışması için bir sinyal vericisi, pasif oyuk rezonatörünün (passive cavity resonator) içindeki bir antene çok yüksek frekanslı bir telsiz sinyali gönderiyordu. Konuşulanları topladıktan sonra da onları bir alıcıya geri yansıtıyordu. Pasif oyuk rezonatörü, sadece radyo veya mikro dalgalarla aktif hale getirilebilen bir cihazdı.

Pasif olduğu için, enerjilenip aktif hale gelmesi için bir dış kaynaktan elektromanyetik enerjiye ihtiyaç duyardı. Ayrıca cihaz, radyo frekansı ile tanımlama (RFID) teknolojisinin öncülü olarak kabul edilir.  

Theremin'in tasarımı dinleme cihazının tespit edilmesini çok zorlaştırmıştır çünkü cihaz çok küçüktü, güç kaynağı veya aktif elektronik bileşenleri yoktu ve aktif olarak uzaktan ışınlanmadıkça herhangi bir sinyal yaymıyordu. Bu aynı tasarım özellikleri, cihazın genel sadeliği ile birlikte, onu çok güvenilir kılmış ve potansiyel olarak sınırsız bir çalışma ömrü vermiştir.

Casusluk için kullanımı

Cihaz, büyükelçinin masasının arkasındaki ahşap oymanın içine gizlenmişti. Ruslar önemli bir toplantının olacağını öğrendiğinde, büyükelçiliğin yakınına işaretsiz bir minibüs park ederek böceği aktif hale getirdiler. Böceğin rezonans frekansına ayarlanmış bir alıcı, daha sonra büyükelçinin ofisindeki konuşmayı almak için kullanıldı. 
Böceğin keşfi, 1960 U-2 krizine kadar uzun yıllar gizli tutuldu. 1 Mayıs 1960'ta Sovyetler, Sovyet hava sahası üzerinde bir Amerikan U-2 casus uçağını düşürdü ve bunun sonucunda Sovyetler Birliği, Amerikalıları casusluk yapmakla suçlayarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni topladı. Toplantının 4. gününde (26 Mayıs 1960), iki ülke arasındaki casusluğun karşılıklı olduğunu konseye göstermek amacıyla, Amerika'nın BM Büyükelçisi Henry Cabot Lodge, Rusya'nın dinleme cihazını ortaya çıkardı.


Referanslar: 

5 Başlıkta Momo

1-Dinlemek

    "Momo herkese akıl verecek kadar zeki bir kız mıydı? Teselliye gereksinimi olanları yatıştıracak sözler mi buluyordu? Bilgece kararlar mı verebiliyordu?

    Hayır, Momo da diğer çocuklar gibi böyle şeyler yapamazdı.

    Öyleyse Momo, insanları neşelendirip eğlendirecek şeyler mi biliyordu? Örneğin sesi güzeldi de şarkı mı söylerdi, çalgı mı çalardı? Ya da oturduğu yer bir sirk alanına benzediğine göre dans edip cambazlık mı yapardı?

    Hayır, hiçbiri değildi.

    Yoksa büyücülüğü mü vardı? İnsanların dertlerini, sıkıntılarını giderecek tılsımlı söz mü biliyordu? El falına bakıp da geleceği mi okuyabiliyordu?

    Bunların hiçbirini yapmıyordu. 

    Momo'nun hiç kimsenin yapamayacağı şekilde başardığı şey şuydu: dinlemek. Belki şimdi pek çok kimse, bu da bir şey mi, herkes dinlemesini bilir diyecektir. 

    Oysa hiç de öyle değil. Çok az kimse gerçekten iyi bir dinleyicidir. Dinlemek konusunda Momo'nun eşi benzeri yoktur.

    Momo karşısındakileri, aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi."

Yalnızlığın bir tanımı da insanı dinleyecek kişi veya kişilerin olmamasıdır. Peki günümüzde büyük kitleler tarafından önemli bir sorun olarak görülen yalnızlığın temel sebeplerinden birisi dinlememek olabilir mi? Aslında sorun olarak gördüğümüz şeyin başlıca suçlusu da aynı zamanda bizler olabilir miyiz? 

Bu soruların genel cevapları yoktur, dolayısıyla her insan kendi cevaplarına sahiptir ve insanı kabul ettiği cevaplar kadarı ilgilendirir. 

İletişimsizliğin olduğu çoğu yerde dinlememek önemli bir rol oynar ve yalnızlığın bir diğer tanımına da iletişimsiz kalmak diyebiliriz. İletişimsizlik beraberinde çatışma ve kargaşayı getirir.  Bize fayda sağladığı, ilgilendiğimiz ya da mutlu olduğumuz sürece dinlemek büyük bir kopukluğa dolayısıyla da çatışma ve kargaşaya neden olur. Çünkü bize fayda sağlamadığı, ilgilenmediğimiz ya da mutsuz olduğumuz zamanlar dinlemediğimiz insanlar ile iletişim kurmakta zorluk çekeriz. İletişimsizlik ise yalnızlığı yaratır ve ardından kimsenin bizi anlamadığını söyler, insanlardan uzak durmaya başlarız. 

Dinlendiğini bilmek kişiye kendisini özel hissettirir dolayısıyla da kişi mutlu olur. Mutluluğunun karşısındaki kişi sayesinde var olduğunu düşünen insan karşısındaki insanın değerli olduğunu düşünür ve ona güvenir. Çevremde çoğunluk tarafından sevilen kişilerin başlıca özelliklerinin dinlemek olduğunu gözlemledim. Ayrıca bu insanlara duyulan güvenin daha fazla olduğu ve onlarla geçirilen zamandan insanların gerçekten keyif aldığını fark ettim. Anlatan kişi karşısındaki kişi anlamış olsun ya da olmasın anlattığı şeyin dinleyen (gerçekten dinlenildiğini düşünüyorsa) tarafından anlaşıldığını düşünür. Bu sebepten dolayı bazı insanlara duyduğumuz güvenin altında yatan sebeplerden bir tanesi dinlenildiğimizi bilmektir. 

Dinlenmek istiyorsak dinlemeyi öğrenmeliyiz ya da daha detaylı olacak şekilde; nasıl dinlenilmek istiyorsak öyle dinlemeliyiz. Ve bu dinlemeyi öğrenmenin bir süreç olduğuna inanıyorum. Kaldı ki öğrenmesi son derece kolay olmasıyla beraber insanların ezici bir çoğunluğu dinlemeyi öğrenmek istemez çünkü çoğu zaman farkında bile değillerdir. 

2- Adım adım ilerlemek

    " 'Bak Momo,' derdi, 'ne oluyor, biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor.'

    Beppo bu kadarcık laftan sonra bile önüne bakarak bir süre susar, sonra devam ederdi: 'O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor.'

    Susup biraz daha düşündükten sonra sürdürdü konuşmasını: 'İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli olarak bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. öyle de olmalı.' "

3- Yapılan işten zevk almak

    "Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir, ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz. Bu büyük sır zamandır.

    Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır, ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Zamanın bu garip kısalığı uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir."

Adım adım ilerlemek ve yapılan işten zevk almak aslında bir bütün olarak düşünülebilir. Çünkü çoğu zaman adım adım ilerlemediğimiz şeylerden zevk almamız mümkün olmaz. Örneğin başarı elde etmek bir an meselesi değildir, bir süreçtir. An meselesi ile elde edilen başarıya şans denilebilir. Şans ise olasılıkların bir araya gelerek lehimize sonuç vermesinden başka bir şey değildir. Anlık durumlarla başarı elde edenler başarılı olarak adlandırılmazlar. Burada başarı olarak bahsettiğimiz şey aslında zevk olarak görülmelidir. İnsanın zamanın nasıl geçtiğini anlamadan geçirdiği her süreç bir başarıdır. Bunu yaptığı şeyden bağımsız olarak söyleyebiliriz. Örneğin bir astronotun uzaya çıkmayı başarması astronot olarak başarı olarak görülebilir ancak çöpçü Beppo'ya göre başarı sokağın temizliğini bitirmektir. Ve kimin daha başarılı olduğuna karar vermek için elde edilen sonuca bakmak yanlış olur. Başarı olarak adlandırdıkları sonuca kadar geçen süreçte ne kadar zevk aldıkları belki başarıdan bile daha önemlidir. Çünkü hayat her zaman yapmak istediğimiz şeyi yapma lüksünü bize sunmayabilir. Yapmak zorunda olduğumuz şeylerden de zevk almaya çalışmak bir nevi zamanı korumaktır. Korumaktır çünkü zaman kazanılmaz. Zaman kazanmak mümkün olsaydı bu dünyadaki en değerli şey şüphesiz o olurdu. İnsanlar onun için mücadele ederdi ancak bugün olduğu gibi mücadele ettikleri şeyin kazanılmasına gerek yoktur. O zaten vardır yalnızca onu doğru kullanmak ve korumak gerekir. Zamandan tasarruf etmeye çalışırken kaybettiğimizin farkına varmadığımızın en güzel örneği 'İyi bir emeklilik geçirmek için çalışıyorum' cümlesi olabilir. Var olan zamanda kazandığımız para ile yine var olabilecek bir zamanı daha rahat yaşamak istemek bir kumar gibi düşünülebilir. Ancak bu tür yorumlar yaparken bir şeylerin değişmesinin çok zor olduğunu bildiğimi belirtmek isterim. Tüm bunlara seçimler diyebiliriz. Elbette hayatımız seçimlerden ibaret değildir fakat hayatımıza yön veren kararların birçoğu seçimlerimizden oluşur. Anı  yaşamak isteyen bir insan geleceği için zaman zaman kaygı duyabilir ancak geleceği için anı yaşayamayan insandan daha büyük pişmanlıkları olabilir mi?

İşte bu tam olarak bir seçimdir.. Bu tür bir seçimin farkında olmak bile bana göre daha sağlıklıdır. İnsan anı yaşaması gereken zamanlarda anı yaşayamıyorsa ve geleceği düşünmesi gereken zamanlarda geleceği düşünemiyorsa bir şekilde eksik hissedebilir. Körü körüne geleceğe odaklanmak gibi düşünülmemesi gerekir çünkü gelecek bir noktada umuttur. Ve umudu olmayan bir kişi anı tam olarak yaşayamaz. 

4- Zamandan tasarruf etmek

    "Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar, taa yüreklerinde hissettiler. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu.

    Oysa zaman yaşamın kendisiydi. Ve yaşamın yeri yürekti.

    İnsanlar zamandan tasarruf ettikçe, zaman azalıyordu."

5- Zamanı anlamak

    "Bu saatler sadece benim eğlencem. Bunlar her insanın göğsünde taşıdığı şeyin basit birer taklidi yalnızca. Çünkü nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör bir insan için gökkuşağının renkleri ve sağır bir insan için kuş sesleri nasıl boşunaysa, bütün bir yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki, düzgün çarpmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır."

Zamandan tasarruf etmek ve zamanı anlamayı da birlikte ele alabiliriz. Tam olarak zamanı anlayamayan bir insan ondan nasıl ve ne şekilde tasarruf edebilir? Bu yazıyı yazmak için geçirdiğim süre boyunca saate bir kez bile bakmadım. Bu ana kadar zamanın nasıl geçtiğini de fark etmedim. Bu yazıdan geri dönüş almak elbette güzel olabilir ama yazı, yazıldığı süre boyunca yazan kişiye keyifli zaman geçirtmişse aslında yazı için üzerine düşen görevi yapmış diyebiliriz. Hiçbir geri dönüş almasa bile yazan kişinin kaybettiği hiçbir şey yoktur. Burada beklenen geri dönüş geleceğe dair bir umuttur ancak geri dönüşü körü körüne beklememek ise bir nevi anı yaşamaktır. Çünkü geri dönüş alınmasa bile geçirilen keyifli zaman hiçbir pişmanlık oluşturmaz. Ve Umut edilen şeyin gerçekleşmemesi onun var olmadığı anlamına gelmez..

Zamandan tasarruf etmeye çalıştıkça hem zamanı anlamak zorlaşır hem de bize kaybettirdikleri daha büyük olur. En basitinden bir yere varmak için acele eden bir sürücü acelesi sonucunda bir kaza yaşadığı zaman tasarruf etmiş sayılmaz aksine daha çok kaybetmiş sayılır. 10 defa acele etmesi sayesinde tasarruf ettiğini düşünebilir ancak 11. seferde kendisini zamanı anlayamayacak ya da ondan tasarruf edemeyecek bir boyutta bulabilir. 

Zamanı anlamak, bize kazandırdıkları ve kaybettirdikleri şeylerin muhakemesini iyi bir şekilde yapabilmektir. 

"Gönül isterdi ki hep iyi olsun çok iyi olsun Bütün acılar bitip her an hoş olsun Ama ne yaparsın insan oğlusun Acı olmayınca tatlı da olmaz"

Kıraç - Zaman (Official Video) - YouTube

Python: Pressure Value Calculation Program Under Sea Water Dependent on Depth

I am a 4th year engineering student who has just started the Python Program and aims to extract a resource called 'Python and Automotive' (beginner level) by combining some formulas that he has learned in Automotive Engineering with Python. Of course, I will not be limited to Automotive only and will try to create original codes and programs using basic engineering knowledge and formulas.

You can find the Python code of the pressure value calculation program that affects the depth under seawater below. All explanations about the program are included in the visuals and code.

Example: The pressure value affecting people at sea level (0 meters) is 101325 Pascal. If we want to dive 10 meters below the sea, this value is 199425 Pascal. So it is about 2 times. The world diving record is 333.35 meters. The pressure value affecting at this depth is 3371488.5 Pascal. To better understand this depth, which is about 33.27 times the standard atmospheric pressure, I recommend that you try to dive only 2 meters underwater. :)


Programın Python Kodu

print("""****************************
Pressure value calculation program affecting under seawater depending on the depth
****************************
P=Pressure(Pa)
P0=Standard Atmospheric Pressure(Pa)=101325Pa = 1BAR
D=Density of Sea Water(kg/m3)~=1000kg/m3
G=Gravitational Acceleration(m/s2)=9.81m/s2
H=Depth(m)
****************************

""")
while True:
P0 = 101325
D= 1000
G= 9.81
H= float(input("Enter the depth value in meters:"))

P= P0 + (D * G * H )
print("Affecting Pressure value (Pa):",P)

#for i in range(1,30): #This code prints pressure values up to 30 meters on the screen.
#P = P0 + (D * G * i)
#print("Pressure values (Pa):", P)

Python: Deniz Suyu Altında Derinliğe Bağlı Olarak Etki Eden Basınç Değeri Hesaplama Programı

Python Programına henüz yeni başlamış olan ve başlar başlamaz Otomotiv Mühendisliği'nde öğrenmiş olduğu bazı formülleri Python ile birleştirerek 'Python ve Otomotiv' adlı (başlangıç düzeyinde) bir kaynak çıkarmayı hedefleyen 4. sınıf mühendislik öğrencisiyim. Elbette yalnızca Otomotiv ile sınırlı kalmayacak ve temel mühendislik bilgi ve formüllerini kullanarak özgün kodlar ve programlar çıkarmaya çabalayacağım. 

Deniz suyu altında derinliğe bağlı olarak etki eden basınç değeri hesaplama programının Python koduna aşağıdan ulaşabilirsiniz. Program ile ilgili tüm açıklamalar görsellerde ve kod içerisinde yer almaktadır. 

Örnek: Deniz seviyesinde(0 metre) insanlara etki eden basınç değeri 101325 Pascaldır. Denizin 10 metre altına dalmak istersek bu değer 199425 Pascaldır. Yani yaklaşık 2 katıdır. Dünya dalış rekoru 333.35 metredir. Bu derinlikte etki eden basınç değeri ise 3371488.5 Pascaldır. Standart atmosfer basıncının yaklaşık 33.27 katı olan bu derinliği daha iyi anlamak için yalnızca 2 metre su altına dalmayı denemenizi tavsiye ediyorum. :) 



Programın Python Kodu

print("""****************************
Deniz suyu altında derinliğe bağlı olarak etki eden basınç değeri hesaplama programı
****************************
P=Basınç(Pa)
P0=Açık Hava Basıncı(Pa)=101325Pa = 1BAR
D=Deniz Suyunun Yoğunluğu(kg/m3)~=1000kg/m3
G=Yer çekimi ivmesi(m/s2)=9.81m/s2
H=Derinlik(m)
****************************
BY
""")
while True:
P0 = 101325
D= 1000
G= 9.81
H= float(input("Derinlik değerini metre cinsinden giriniz:"))

P= P0 + (D * G * H )
print("Etki eden Basınç değeri(Pa):",P)

#for i in range(1,30): #30 Metreye kadar basınç değerlerini ekrana yazdırır.
#P = P0 + (D * G * i)
#print("Etki eden Basınç değerleri(Pa):", P)