Guimarães'te Gezilmesi Gereken Yerler



Guimarães Şehir Merkezi

Guimarães başlı başına bir tarih ve  Portekizliler bu tarihe büsbütün sahip çıkmışlar. Şöyle ki şehirden modern yapıları çıkarsanız 200 yıl önceki ile hiçbir farkı olmadığını görürsünüz. Yıkılan, tahrip edilen bir yapı ya da kesilen bir ağaca rast gelmek çok mümkün değil. Neredeyse tüm kaldırımları ve evleri tek tip taştan yapılmış. Bu da Guimarães’in tarihi dokusunu bir bütün olarak göstermeye yetiyor.

Şehir merkezinde araba ya da herhangi bir ulaşım aracına ihtiyaç duymadan yürüyerek gezmeniz mümkün. Genel olarak gezilmesi gereken yerler kale etrafında yer alıyor.

Gezinize kaleden başlayabilirsiniz çünkü kale en yüksekte yer alıyor. Buradan başlarsanız tekrar tekrar tepe çıkmak zorunda kalmazsınız.

Kalenin normal kalelerden farklı bir özelliği yok ancak Portekiz kurulurken bu kale ile birçok zafer kazanılıyor. “Yüzyıllar geçtikten sonra, yeni askeri taktikler kalenin savunma işlevini yitirmesine ve kademeli olarak terk edilip bozulmasına neden oldu. 20. Yüzyılda kale restore edilmiş ve sonrasında Ulusal Anıt olarak sınıflandırılmıştır.”

Ayrıca kalenin akşam ışıklandırması da fena değil. J


Kalenin hemen yanında Bragança Dükleri’nin Sarayı (Palace of the Dukes of Braganza) yer alıyor. Saray Bragança’nın birinci dükü için yapılıyor. Bir zamanlar saygınlık ve gösteriş için çeşitli dükler tarafından daha sonrasında ise evsiz ve yardıma muhtaç insanlara yardım amaçlı kullanılmış. Günümüzde ise restore edilmiş bir şekilde  tarihi eserlere ev sahipliği yapan bir müze olarak faaliyet gösteriyor.


Saraydan şehir merkezine doğru indikçe kale ve saray gibi yapıların dışında kiliseler tarihi caddeler ve meydanlara rastlıyorsunuz. Santa Maria’dan  (Tasquilhado’ya ev sahipliği yapan ve Guimarães’in en eski yerlerinden bir tanesi olan cadde ) hemen sonra ise Oliveira Meydanı geliyor. Bu meydan ve cadde geceleri Guimarães’in en canlı yerleri oluyor. Çeşitli konserler ve büyük etkinlikler bu meydanda gerçekleşiyor. 



Tasquilhado ise Erasmus öğrencilerinin özellikle çarşamba ve cuma günleri gittiği bar. Eğer bir şekilde Guimarães’te bulunuyorsanız bir Türk’e rastlama olasılığınız en yüksek olduğu yer burasıdır. J

Bunun dışında şehir merkezinde Kökeni Guimarães’in kuruluşuna dayanan Igreja de Nossa Senhora da Oliveira ( Church of Our Lady of Olıveira) yer almaktadır. 12. Yüzyılda Eğitim veren kilise olarak faaliyet gösterirken ortaçağda çok önemli bir dini merkez haline gelmiştir.1911’de Cumhuriyetin kurulmasından sonra eğitim kısmı sonlandırılmış ve yenilenme sürecine girmiştir. 1967’de son halini alarak günümüzde yalnızca kilise olarak faaliyetini sürdürmektedir.

Penha

Guimarães’te mutlaka gitmenizi tavsiye ettiğim birinci yer Penha. Penhayı kısaca tarif edecek olursam şehrin en yüksek noktasında bulunan milli park. Milli parkın en yüksek noktasına inşa edilen kilisesini şehrin hemen hemen her noktasından görebilir hatta şehir dışından bile görebilirsiniz.

Penha’ya araçla, yaya, otobüs veya teleferik ile ulaşabilirsiniz. İçlerinde en mantıklı ve seyir zevki yüksek olanı teleferik. Gitmeye karar verirseniz mutlaka Teleferik kullanmanızı öneririm. Teleferiğin ücreti en son gidiş-dönüş 5 Euro’ydu.


Guimarães’te Erasmus yapıyorsanız mutlaka yürüyerek çıkmanızı da tavsiye ediyorum. Şehir merkezinden yaklaşık 5 km tırmanıyorsunuz. Değiyor mu? Bence değiyor.


Fotoğrafların birçoğu benim tarafımdan, bazıları ise arkadaşlarım tarafından çekilmiştir.

Guimarães'te Erasmus:İklim

Guimarães veya Braga’da Erasmus yapacaklar için iklim konusuna da değinmek istiyorum çünkü iklim konusu hakkında yeterli bilgiye sahip olursanız   eşya getirirken ve götürürken ciddi tasarruflar sağlayarak çeşitli kolaylıklardan faydalanabilirsiniz.

Öncelikle benim kaldığım dönem Güz dönemiydi ve Eylül-Şubat aylarını kapsıyordu. 

Bu zaman aralığında kesinlikle götürmenizi veya sahip olmanızı önereceğim eşyalardan bazıları:

Şemsiye veya yağmurluk: Guimarães ve Braga için özellikle kasım başından ocak sonuna kadar yağmura rastlamak mümkün. Özellikle ocak ayında yağışlar çok artıyor bu sebeple yanınızda bir şemsiye getirmenizi veya geldiğiniz yerden satın almanızı tavsiye ediyorum. İmkânınız varsa sağlam bir yağmurluk da getirebilirsiniz. Bu yalnızca Portekiz için değil gezi sırasında şemsiye yükünden kurtulmanızı da sağlar. Gezi sırasında çantanızın da yanınızda olacağını düşünecek olursak yağmurluk daha akıllı bir tercih olur ve şemsiye taşıma zahmetinden kurtulursunuz. 

Bot ve Kışlık Mont: Açıkçası ben gitmeden önce iklim konusunda yeterli bilgiye sahip değildim. Bu ikisi giderken giyinip gidilebiliyorsa sıkıntı yok  fakat  bot ve montun genel olarak kapladığı yer çok fazla. Ben giderken ikisini de bavulda götürdüm ancak gelirken ikisini de üstümde getirdim. Bot ve mont getirmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum çünkü Avrupa’nın en sıcak ülkelerinden  olmasına rağmen yeri geldiğinde çok soğuk olabiliyor. Bunun dışında gittiğiniz başka ülkeler  kesinlikle daha soğuk olacaktır. Bu yüzden yaptığınız gezilerde bu ikiliye fazlaca ihtiyaç duyacaksınız. 

Mont konusunda kesinlikle ince bir şey tercih etmeyin. Getirebiliyorsanız bir kalın bir ince getirin ancak birinden vazgeçecekseniz o ince mont olsun. Bot konusunda sıkıntı yaşamadım ancak mont konusunda çok kez daha kalın bir mont tercih etmediğim için pişmanlık duydum.

Bunun dışında En az 12-15 Kg taşıma kapasitesine sahip büyük hacimli ve taşıma kolaylığına sahip bir çanta getirmenizi tavsiye ediyorum. Böyle bir çantaya sahipseniz Kabin için bavul yerine tercih edebilirsiniz. 40 litre veya 60 litre hacme sahip bir çanta rahatlıkla işinizi görecektir.

Özellikle bu iki şehirde binalarda ısıtma sistemine rastlamak çok olağan bir durum değil. Bu sebeple kışın özellikle bazı geceler çok soğuk oluyor. Benim kaldığım yurtta odalarda ısıtıcı vardı ve genel olarak yeterliydi. Ancak arkadaşlarımın kaldığı evde herhangi bir ısıtıcı yoktu ve bazı zamanlar çok zorlandılar. 

Erasmus hakkında konuşurken direk aklıma gelen şeylerin başında soğuk kelimesi geliyor. Kaldığımız yerlerde ve özellikle geziler sırasında soğuk çok fazla yıpratıcı rol oynadı. Uykusuzluk ve yorgunluk ile bir araya gelince inanılmaz sinir bozucu olabiliyor. Burayı okurken gezi arkadaşlarım ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır . Erasmus döneminde limitleri bu kadar zorlayan başka bir grup olduğunu da sanmıyorum ve iddia ediyorum. J

Özetle: Gideceğiniz yerin iklimini kesinlikle araştırmanız, elzem olan bazı şeylerden tasarruf etmeye çalışmamanız  ve eşya seçimi yaparken kilo sınırını dikkate almanız size birçok avantaj sağlayacaktır.

Guimarães'te Erasmus:Ulaşım

Şehir içi ulaşımı hakkında en ufak fikrim yok çünkü şehir içi ulaşımını hiç kullanmadım ayrıca gidebileceğiniz her yer yürüme mesafesinde bulunuyor. 

İlk olarak Guimarães-Braga'dan başlayabilirim.

Guimarães-Braga
Guimarães Alışveriş Merkezi'nin zemin katında otobüs terminali bulunduğunu söylemiştim. Eğer oradan bindiğiniz bir otobüsle Braga'ya gitmek isterseniz  bu yolculuğa  3.30 Euro, Minho Üniversitesi çıkışından bindiğiniz  otobüs ile  bu yolculuğa  1.30 Euro ödemiş olacaksınız. Bu iki otobüs arasındaki fark birisi firma otobüsüyken diğeri  devlet otobüsüdür. O yüzden devlet otobüslerini kullanmanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Ayrıca devlet otobüsleri Braga içinde daha merkezi yerlere götürürken, özel otobüs  doğrudan Braga terminaline götürüyor. Bu terminal ise merkezden biraz uzakta yer alıyor.

Guimarães-Porto
İlk gün ve son gün harici GetBus kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Guimarães’ten portoya gitmenin en ucuz yolu Trendir. Trene ise  Guimarães Tren istasyonundan biniyorsunuz. Tren istasyonu merkeze 1 km uzaklıkta bulunuyor. 

Guimarães-Porto biletinizi gişedeki çalışandan ya da istasyonda bulunan makinelerden alabilirsiniz . Gidiş biletinin ücreti 3.20 Euro'ydu ve  Sao Bento (Son Durak) Durağında inmeniz gerekiyor.
Eğer havaalanına gitmeyi düşünüyorsanız Campanha durağında inmeniz gerekir. (Sao Bento'dan bir önceki durak) Campanha durağında indikten sonra aktarma yapacaksınız. Yeni bir bilet almanız ve hat değiştirmeniz gerekiyor, bilet fiyatı ise 2 Euro'ydu.

Biletlerin fiyatı, gitmek istediğiniz yerler ve tren saatlerini aşağıda linkte bulunan sitede bulabilirsiniz. Guimarães'ten bindiğiniz tüm trenler şehirler arası trenlerdir ve bu site yalnızca şehirler arası Trenler için geçerli bir sitedir.  Örneğin Campanha'dan havaalanına geçmek için aşağıdaki siteye bakmanız fayda sağlamayacaktır. Çünkü Campanha'dan havalimanına giden tren şehir içi tren diye geçiyor. 


Guimarães-Aveiro
Aveiro'ya gitmek için de Guimarães Tren istasyonunu kullanmanız gerekiyor. Aveiro ile ulaşımı da gene bu site yardımıyla yapabilirsiniz. Grup halinde bilet alımlarında fiyatlar düşüyordu. Guimarães Tren İstasyonu'nda detaylı bilgileri sorabilirsiniz. Aveiro ve yakın şehirlerde geçerli çeşitli kampanyalar bulunuyordu, bu bilgileri  istasyondaki reklam panolarında görebilirsiniz.


Guimarães-Lizbon
Lizbona Guimarães’ten gitmek istiyorsanız kesinlikle otobüsü tercih etmelisiniz. Tren ve uçağa kıyasla çok daha az yorucu, daha masrafsız ve kolay bir tercih  olacaktır. Otobüs biletinizi internetten veya Guimarães Alışveriş Merkezinden alabilirsiniz. İlk gün detayları adlı yazıda bahsettiğim gibi bu Alışveriş Merkezi'nin en alt katı otobüs terminali olarak kullanılıyor. Burada çeşitli otobüs firmalarının şubeleri de yer alıyor ancak yolculuğunuzu ani bir şekilde gerçekleştirmiyorsanız bileti internetten almanızı tavsiye ediyorum. Çünkü burada yer alan firmaların otobüs fiyatları internetteki firmalara nazaran biraz daha pahalı.

Daha sonraki yazılarımda  bu şehirlerin detaylarını aktarmaya çalışacağım

Guimarães’te Erasmus: Alışveriş

Erasmus sırasında ekonomiyi iyi ayarlamak ve dengeli harcamalarla asıl önceliklerinize para harcamak bence alışverişi çok önemli hale getiriyor. Plansız beslenmek, gerçekten ihtiyacınız olmayan yeni şeyler almak ya da asla yüzüne bakmayacağınız ama sırf yurtdışında olmanın getirdiği rehavet ile kaybettiğiniz paralar ile bir şehir ya da bir ülkeyi görme fırsatından kendinizi mahrum bırakabilirsiniz. Şahsen benim önceliğim elimdeki parayla maksimum sayıda gezi yapmaktı. Niteliği beni çok ilgilendirmiyordu, beni ilgilendiren çok yer görmekti. Bu yüzden kesinlikle planlı beslenmeye çalıştım ve gereksiz her türlü harcamadan çekindim.

Her neyse gelelim asıl meseleye: Öncelikle bu paylaşacağım marketler Portekiz genelinde yaygın markalar o yüzden yalnızca Guimarães’e özgü değil. Guimarães dışında Erasmus yapanlar ,hatta gezi için gidenler bile faydalanabilirler.

Bolama: Bu market diğer yazacağım marketlere göre daha küçük ve  bazı ürünleri diğer marketlere göre daha ucuz. Ancak bu şu anlama gelmiyor “bolamada satılan bir ürün diğer marketlerde daha ucuza bulunamaz”. Ben genelleme yaparak yazıyorum. Örneğin yumurta alacaksam hep bolamadan aldım çünkü diğerlerine nazaran büyük farklar vardı. Bunun takibini tüm marketlerden farklı ürünler alarak yapabilirsiniz.
Uzun uzun yazacaktım ancak gereksiz olduğunu düşündüm. Belli bir süreden sonra zaten neyi nereden almanız gerektiğini çözmüş olacaksınız.

Bu marketin özeti: Aradığınız her şeyi bulamazsınız ancak bazı tipik ürünleri diğer marketlere nazaran daha ucuza alırsınız. Türkiyede ki A-101 gibidir.(Fiyat olarak değil, barındırdığı ürünler olarak.)

Pingo Doce: Genellikle Et , meyve-sebze , ekmek ve hamur işi aldığım market . Fiyat konusuna girmiyorum çünkü Türkiye’de ki gibi marketler arasında ki fiyat farkı kesinlikle göze çarpar derecede değil.
Bu marketin özeti: Aradığınız çoğu şeyi bulursunuz ve fiyatları diğer marketlerden farksızdır.

Continente: Bu market Guimarães Alışveriş merkezinde bulunur bizdeki Migros tipine benzer. Çok büyüktür, Fiyatları diğerleri gibidir ve aradığınız her şeyi bulursunuz. 

Ayrıca eğer toplu bir alışveriş yapacaksanız arkadaşlarınızla birlikte bu markete gidip alışverişinizi yaptıktan sonra taşıma sorunundan kurtulmak adına taksiye binip kaldığınız yere gidebilirsiniz. Guimarães içinde ulaşımı sürekli yürüyerek yaptığınız için belli bir süre sonra alışveriş yapmak  yorucu bir aktiviteye dönüşecek. 

Guimarães de bildiğim iki büyük alışveriş merkezi var. Birisi Guimarães Alışveriş Merkezi diğeri ise Espaço Guimarães. Buralarda istediğiniz her şeyi bulmanız mümkün. Espaço Guimarães merkezden uzak olduğu için merkezden otobüsler bedavaya getirip götürüyor. Gitmek isterseniz otobüslerin üzerinde Espaço Guimarães yazıyor.

Son olarak Guimarãesde büyük bir Decathlon bulunuyor. Üç ya da dört kişi taksiyle gidebilirsiniz,merkeze 6 km . Biz yürüyerek gidip gelmiştik. Decathlonda fiyatlar genel olarak normal ancak decathlonun  tekstil ürünlerinin çoğu türkiyede üretildiği için bazı şeyler türkiyede daha uygun. 

Guimarães haricinde alışveriş yapmak isterseniz gitmenizi önereceğim ilk yer Braga olur. Braga'daki alışveriş merkezlerinden giyim, teknoloji adına çok ucuz şeyler alabilirsiniz. Örneğin Pull&Bear İspanyol bir mağaza olduğu için fiyatları türkiye mağazalarına göre çok daha ucuz. 


Portekiz veya Erasmus hakkında her türlü sorularınızı mail aracılığıyla sorabilirsiniz.




                                                                                                                          

Guimarães’te Erasmus: Yurt ve Yemek




İlk olarak yurtta kalıyorsanız bu yazı size biraz daha yardımcı olacak ancak ev tutan arkadaşlar da en az yurtta kalanlar kadar faydalanacaktır. Ben Minho’nun okul içindeki yurdunda kaldım . Residencias Universitarias de Azurem. 


 Minho Üniversitesi






Yurt iki kişilik odalardan oluşuyor, genelde aynı milletten insanları aynı odaya koymaya çalışıyorlar. Ben Erasmus'a gidiyorum, İngilizcemi geliştirmek istiyorum o yüzden aynı milletten insanlarla vakit geçirmek istemiyorum derseniz odanızı değiştirmeniz mümkün. Bu konu hakkında herhangi bir tavsiye vermeyi  istemiyorum o yüzden tamamen size kalmış. Benim arkadaşlarımın çoğu Türklerdi ve onlar sayesinde başkalarıyla yapamayacağımız o kadar çok şey yaptık ki , kesinlikle değdi. Bir insanın tek başına planlayamayacağı ,cesaret edemeyeceği ve hayatı boyunca yapamayacağı şeyleri grup halinde gerçekleştirdik. Muhtemelen onlar buraları okurken ne demek istediğimi anlayacaklardır. 
  
Ana binadan Minho Üniversitesi
Yurt üç bloktan oluşuyor, her blok dört kattan oluşuyor. Ana binanın iki katını kız öğrenciler diğer iki katını erkek öğrenciler oluşturuyor. Diğer bloklarda kat ayrımı yok. Yurdun ana binası (güvenlik kulübesinin karşısındaki) kantin ve ortak kullanımda mutfaklar barındırıyor. Kalan iki binanın en alt katlarında  sırasıyla çalışma odası ve çamaşır yıkama makineleri bulunuyor. Mutfaklarda maalesef ocak bulunmuyor, mikrodalga fırınlar var ancak yemek yapma konusunda yetersiz kalıyorlar.  Her odada banyo ve tuvalet ayrıca buzdolabı bulunuyor. Eğer yurdun ana binasındaysanız banyo ve tuvalet ortak kullanımda,odalarda bulunmuyor. Kış dönemi için elektrikli ısıtıcılar da mevcut.
Yemeğe gelirsek, eğer yurtta kalıyorsanız mikrodalga çeşitli yemeklerde yardımcı olur ancak yapabilecekleriniz her zaman kısıtlı. O yüzden gider gitmez elektrikli ocak alabilirsiniz, Oda arkadaşınız ile ya da bir başkasıyla ortak alırsanız fiyat düşer ancak elektrikli ocak tek başınıza alsanız bile pahalı bir şey değil. Ocak sayesinde tasarruf ettiğiniz para ocağı on kere alır diyebilirim.

Yurt okul sınırları içerisinde bulunuyor bu yüzden ulaşım sıkıntı olmuyor. Yurdun bitişiğinde okulun spor salonu , yaklaşık 300 metre ilerisinde ise Bar Academico(Okulun kendi barı, çarşamba günleri özel etkinliklere gidebilirsiniz)  bulunuyor. 


Yurttan okula geçiş bu küçük köprüyle sağlanıyor.
Karşıdaki bina ise  okulun 7/24 Açık Kütüphanesi.


Spor salonu: Erasmus'ta eğer derslere girmiyorsanız genel olarak oldukça boş zamanınız olacak. Değerlendirmek isteyenlere bu salonu kesinlikle öneririm. Yaklaşık üç ay gittiğim süreçten hiç pişman olmadım. Salon içinde ilgilenen hoca ingilizce bilmiyor ancak sizinle konuşmak için bilgisayarından translate kullanıyor. Yaşına ve tecrübesine göre hazırladığı programlar çok başarılıydı. Bu salon hakkında detaylı bilgi almak isteyenler ayrıca yazabilirler. Son olarak Erasmus öğrencileri kendi arasında salon futbolu düzenleyebilir. Bu maçlar genelde burada oynanıyor. 

Yemek yapmadığınız zaman yemek yiyebileceğiniz yerlere gelecek olursak: 

İlk olarak yurttaysanız yurdun kantininde genel olarak her şey bulunuyor ve fiyatları ortalama seviyede, ancak çorba içmek dışında hiç kullanmadım. Okulun yemekhanesinde yiyebilirsiniz, nicelik bakımından Türk üniversitelerinde sunulan ile aynı şeyler hemen hemen. Nitelikte ise çok farklılık var: Kültür başlı başına farklı, yemeklerinin temeli balığa dayanıyor ve balığı birçok yemekte kullanıyorlar. Çorbaları genelde sebze ağırlıklı. Her şeyi birbirine katıp yapıyorlar, bizim mutfağımızdaki gibi tarhanaymış mercimekmiş öyle çorbalara maalesef denk gelmedim. Eğer yemek etli ise genelde tavuk çıkıyor, inançları gereği  haliyle domuz eti de kullanıyorlar. Yemekhanede genelde bir aylık yemek listeleri oluyor internetten isimlerine bakarak gitmek istediğiniz günü ayarlayıp gidebilirsiniz, iki defa haricinde gitmedim.

Gelelim yemek yiyebileceğiniz bazı mekânlara: En çok yemek yediğim ve fiyat/performans açısından en iyisi gördüğüm yer, Cachorrão. Adresine bu isim ile ulaşabilirsiniz, Portekiz’in kendi markası ve epey yaygın. Özel menüleri var, gittiğiniz zaman bu menüleri duvarda çok rahat bulacaksınız.

Gelelim ikinci mekâna: Okuldan çıktığınız zaman , tam karşınızda  büyük binalar göreceksiniz. O binaların altlarında kafeler, kırtasiyeler ve bazı dükkânlar bulunuyor. Bunların arasında Hintli bir dönerci var, Famy Kebab. Türkiye’deki dönerlere benzemese de hem doyurucu hem de döneri çok lezzetli bir mekân. Cachorrão’dan sonra en çok gittiğimiz yer burasıydı.

Son mekanımız bir pastane: İnternetten ismini bulamadım ancak Igreja de Nossa Senhora da Olıveira isimli kilisenin tam karşısında ,köşede. Küçük bir dükkan. Tatlı fiyatları uygundu ve özellikle akşam 8 den sonra fiyatlar yarıdan fazla düşüyordu. Bunu göz önüne alarak gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Fotoğrafın çekildiği yerin hemen arkasında pastaneyi görebilirsiniz.




Igreja de Nossa Senhora da Oliveira

Portekiz veya Erasmus hakkında her türlü sorularınızı mail aracılığıyla sorabilirsiniz.


Guimarães’te Erasmus: İlk gün detayları ve telefon hattı


Giderken
Gelirken


Erasmus'u kazandınız ve kendinizi Porto Havalimanında buldunuz.
İndikten sonra Guimarães’e geçmek için iki farklı seçeneğiniz bulunuyor:Tren ya da otobüs. Ben tren hakkında bilgiyi burada vermeyeceğim çünkü ilk gün zor  olan seçenekten bahsetmek gereksiz olur. Porto Havaalanının çıkış kapısının sağ tarafında GetBus şirketinin şubesini göreceksiniz. Sizi doğrudan havaalanından alıp Guimarães’in merkezine götürecek. (2019 yılının şubat ayında fiyatı 8 Euro'ydu.)  GetBus şubesinden öğrenmeniz gereken şey sadece hareket saati , parayı otobüs içinde temin edecekler. GetBus ile ayrıca Braga'da Erasmus yapan arkadaşlarda faydalanabilir. Saati sorarken yalnızca Braga diye belirtmeleri yeterli olacaktır.

Guimarães’te ineceğiniz yer Guimarães alışveriş merkezi.Zaten son durak olduğu için herhangi bir kafa karışıklığı yaşamanıza gerek kalmayacak. Alışveriş Merkezinde inmenin şöyle bir güzel yanı var, aklınıza gelen ilk sorulardan biri telefon hattı olacaktır ve burada hat sorununu da çözeceksiniz. Hat fiyatları tarifelerine göre aşırı uygun. Alışveriş Merkezinin en alt katında ineceksiniz, alt kat bir nevi otobüs terminali gibi bir şey. Alışveriş merkezi üç kattan oluşuyor: Zemin kat, birinci ve ikinci kat.İkinci katta hat almak için stantlar göreceksiniz. Alacağınız telefon hattının ismi WTF. Bu stantlar öğrenciler için kurulmuş stantlar ancak Minho üniversitesine dışarıdan çok fazla öğrenci geldiği için stantlardaki herkes İngilizce konuşabiliyor. Tarifeler W,T,F diye ayrılıyor. Aralarında ki fiyat farkı ve tarifeler hiç düşünmeden en kapsamlı  paketi almanıza neden olacaktır. W ve T almayacaksınız unutmayın. F paketi alacaksınız.(Yazıda yapmanızın mantıksız ve gereksiz olduğu yerlerde alternatifleri açıklamayı gereksiz bulduğum için açıklamıyorum.) F paketi aldığınız zaman bu tarife her ay yenilenecek ve 3 ay boyunca devam edecek. Yani şöyle açıklayayım. Bu hattı alırken ödediğiniz ücret 10 Euro’ydu. 3 ay boyunca bu tarifeden yararlanacaksınız aylık 3.33 Euro’ya tekabül ediyor. Üç ay dolunca yeni bir hat almanız daha mantıklı olacaktır çünkü bu hat üzerinden devam ederseniz fiyatlar değişecek ve pahalı bir hal alacaktır. Örneğin 6 ay Erasmus yapacaksınız, bu süreçte 2 hat almanız yeterli olacaktır. Toplam 20 Euro ile 6 ay boyunca hat ihtiyacınızı karşılayacaksınız. Unutmadan alırken erasmus öğrencisi olduğunuzu belirtirseniz size alternatif bir şeyler sunmalarını engellemiş olursunuz. Tarife detaylarına girmek istemiyorum çünkü zaten aldığınızda bilgi sahibi olacaksınız. Bu hatlar ayrıca diğer ülke gezilerinde de çok yardımcı olacaktır. 


Gitmeden önce mutlaka söylediğim yerlerin görsellerine bakın, gerekirse Guimarães'in sokaklarında gezinin, en azından bir fikriniz olsun.



Şimdi gelelim elinizdeki bavullarla en kolay yöntem ile kalacağınız yere gitmeye. Bu yöntem kesinlikle taksiler olacaktır. Taksilere Guimarães Alışveriş Merkezinin önünden bineceksiniz . Taksiciler yaşlı oldukları için İngilizce konusunda çok güvenilir olduklarını söyleyemem o yüzden kalacağınız yerin haritalarda bir ekran görüntüsünü alın . Ekran görüntüsünün sebebi ,kalacağınız yerin Portekizcesini taksiciyle anlaşamamanız halinde yanınızda bulundurmanız. Ancak daha önce de söylediğim gibi çok fazla yabancı öğrenci olduğu için taksiciler gideceğiniz yeri genelde biliyor o yüzden çok dert edilecek bir şey değil. Örneğin okulun yurdunda kalacaksınız , ihtiyaç halinde buna benzer  bir görseli taksiciye gösterebilirsiniz.


Ek olarak:
İlk gün ve sonraki gün için yanınıza sandviç tarzı bir şeyler almanızı öneriyorum. Ben ilk gün gittiğimde aşırı yorgundum ve dışarı çıkıp bir şeyler yemek için enerjim kalmamıştı. Eğer Türk Hava Yolları ile giderseniz porto uçuşları sabahın erken saatlerinde oluyor ve gece uykusuz kalmanız gerekebiliyor. Türk Hava yolları harici başka bir firma ile gidiyorsanız da büyük ihtimal aktarma ile gidiyorsunuzdur, aktarma çok daha fazla yoracaktır.

Ayrıca Türk Hava Yolları  ile gidenler uçakta verilen kahvaltıyı kaçırmasın. Uzun bir süre bu kahvaltıyı özleyeceğinizden şüpheniz olmasın.

Alışveriş ve Yurt hakkında detaylı bilgiyi bir sonraki yazıda paylaşacağım.

Ben Porto'ya gelirken de giderken de güneşli bir günde geldim. Dilerim sizler de güneşli günlerde gider, güneşli günlerde gelirsiniz.


Portekiz veya Erasmus hakkında her türlü sorularınızı mail aracılığıyla sorabilirsiniz.
                                                                                                                                 

Guimarães’te Erasmus: Guimarães'in kısa bir özeti ve Minho Üniversitesi



Bu seriyi  yazmamın temel sebebi Erasmus'a gitmeden önce gideceğim yer hakkındaki yaşadığım bilgi eksikliğidir.

Öncelikle bu serinin  içeriğinin çoğunluğu Guimarães’e Erasmus için giden insanlara hizmet edecektir.  Braga  ve  Guimarães çevresindeki şehirlere ya da Portekiz'in geneline Erasmus'a gidecek arkadaşlar içinde epey yardımcı olacağını düşünüyorum. Başlangıç olarak Guimarães hakkında aklıma gelen her şeyi seri halinde yazıp, ardından Braga-Aveiro-Porto-Lizbon gibi şehirleri ayrı ayrı ele almak olacaktır.  

Elimde bulunan şehir rehberinden size bazı bilgiler vermekle başlayacağım. Ardından yazı daha katlanabilir bir hal alacak.

Guimarães Kalesi
Açıklanan gerçekler ışığında, Guimarães’in Portekizliler tarafından ulusal kimliğin doğduğu yer olarak kabul edilmesi şaşırtıcı değildir! Eşsiz ve özel bir şehir olan Guimarães,muhteşem bir şekilde restore edilmiş mirası , kültürel dinamikleri ve insanlarına ait olma hissi ile ayrılmıştır. Bir yandan,restorasyon çalışmaları ve mirasının yenilenmesi, UNESCO’nun 2001’de ,Tarihsel Guimara Merkezi’ni Dünya Kültür Mirası olarak tanımlamasının yanı sıra, kültürün farklı bir gelişimine değer verilmesine neden olmuşsa,kültürel tesisler Guimarães’i hem ulusal hem de uluslararası alanda,sanat ve eğlence alanlarında lider bir konuma yerleştirmektedir. 2012’de Avrupa Kültür Başkenti ve 2013’te Avrupa Spor Şehri Guimarães, bugün dünyaya açık bir alan , çağdaşlığa derinlemesine bir diyalog ve kültürel uygulama geleneği olarak sunmaktadır. Meydanları geçmek ve şehrin sokaklarında dolaşmak,size gerçek bir Vimaranense (Guimarães sakinleri genellikle "Vimaranenses" olarak adlandırılır) gibi hissetme konusunda eşsiz bir deneyim sunacak.

Hoşgeldiniz! “


Guimarães, Portekiz’in kuzeyinde bulunan küçük bir şehir. Her ne kadar küçük olsa da içerik bakımından büyük şehirde olan her şeyi barındırıyor. Şehre ilk geldiğimde izlenimim yeşil ve tarihi olmasıydı. Sadece Guimarães değildi yeşil olan, havaalanından Guimarães’e giden tüm yolların çoğu  yeşildi belki bunun iklim ile bir bağlantısı olabilir çünkü hava sıcaklığı  yıl içinde en düşük 0 dereceye ulaşıyordu. Tabi yalnızca iklim deyip kurtulamayacağımız bazı kriterlerde vardır. Örneğin insanların yeşile verdiği önem ya da doğaya olan saygısı. Burada yaşayan insanların çoğu doğaya muhtaç olduklarının farkındalar. Kaldığım beş aylık süreçte sokakta çöp görmediğimi söyleyebilirim. Öte yandan tarihi yanına gelince, şehir neredeyse taştan örülmüş diyebilirim. Modern evlerde, iş yerlerinde, tüm kaldırımlarda  taş kullanılmış ,böyle olunca da her şey bir bütün gibi gözüküyor. Bütünlüğü bozan yapılar ise şehir merkezinden uzakta yer alıyor. Ayrıca şehrin merkezinde Guimarães kalesi yer alıyor. Kale Portekiz’in kurulduğu yer olarak nitelendiriliyor, çok fazla yer kaplamasa da surları şehir merkezine kadar uzanıyor ve tam olarak şehir merkezinde bulunan surlardan birisinin duvarında şu yazı yer alıyor  . Aqui Nasceu Portugal (Portekiz burada doğdu ) .Portekiz’in kurucusu Afonso Henriques(Yandaki Görselde), bu kale ile birçok zafer kazanmış ve aynı zamanda Portekiz krallığına bağımsızlığını kazandıran kişidir.





MİNHO ÜNİVERSİTESİ


Bahçenin küçük bir bölümü
Guimarães Kampüsü

1973 yılında kurulmuş henüz genç sayılabilecek bir üniversitedir. Yaşına rağmen  Portekizin en önemli Üniversitelerinden birisi haline gelmiştir. Dünya sıralamasında çoğu Türk Üniversitesinin önünde yer alıyor ve  öğrenci sayısının  %10’unu yabancı öğrenciler oluşturuyor. 

Minho üniversitesi iki kampüsten oluşmaktadır. Guimarães’e gidecekseniz mühendislik ve mimarlık bölümlerinin  yanı sıra sayısal bölümlerin bir çoğu burada yer almaktadır. Braga kampüsünde ise dil, edebiyat gibi sözel bölümler yer alırken ayrı olarak tıp fakültesi yer alır. Braga ile Guimarães birbirlerine çok yakın iki şehirdir.  Ayrıca Braga Guimarães’ten daha gelişmiş bir şehirdir. Üniversite imkanları açısından Braga kampüsünün imkanları daha fazladır ve ana kampüstür. 

Kampüsler arası ulaşım üniversitelerin içinden yapılır. Biletlerini kampüs kırtasiyelerinden temin edebilirsiniz. Tek bilet 1.40 Euro iken 5x Bilet alırsanız 5.50 Euro’dur. 

Eğer okul içinden ulaşım sağlamak istemezseniz her iki kampüsün çıkışlarından devlet otobüslerini kullanarak gidebilirsiniz. Braga'yı gezmek ya da Guimarães’i ziyaret etmek için özellikle bu otobüsleri kullanmanız çok önemlidir. Çünkü özel otobüsler ile fiyat iki katından fazlaya  çıkıyor.

Ulaşım hakkında detaylı bilgiyi serinin ulaşım yazısında bulabilirsiniz.

Üniversite hakkında detaylı tüm bilgilere ulaşmak için bu linki kullanabilirsiniz.

https://www.uminho.pt/EN.

Erasmus genel itibariyle üç safhadan oluşur: 
-Erasmus öncesi dönem
-Erasmus dönemi
-Erasmus sonrası dönem 
Ben bu seride öncelikle  Erasmus Dönemi hakkında bilgi vereceğim. 

Bu serinin temel konuları yukarıda bahsettiğim gibi  'Guimarães ve Guimarães’te Erasmus dönemi' olacaktır. 
Portekiz veya Erasmus hakkında her türlü sorularınızı mail yoluyla sorabilirsiniz. Her türlü yardımcı olmaya çalışırım.

 Gitmeden önce bana yardım eden değerli insanlara bir kez daha  teşekkür ederim. 

                                                                                                                          Barış YILDIRIM

Şu sıralar Türkiye


Tarih 7 Eylül 2019 cumartesi, 

Türkiye şu sıralar çok belirsiz. Sezilemeyen ve tahmini olmayan bir belirsizlik. Tarihi özellikle belirtmemin sebebi olacaklara ya da olanlara şaşırmıyor oluşumuz. Yarın büyük bir olay gerçekleşecek olsa en büyük olaya reaksiyon gösterme süremiz üç gün . Unutuyoruz, alışıyoruz, alıştırılıyoruz. Normal zamanda garip gelen şeyler bir süre sonra rutinimiz haline geliyor. Normalde canımızı yakan şeyler sanki her zaman bizden bir parçaymış gibi hayatımıza dahil oluyor.
Her zaman bir şeylerden şikayetçiyiz ancak çoğu zaman bir plan sahibi değiliz. Türkiye'de yaşayan insanların normal zamanda da çok bir planı olmaz ancak şu sıralar bir hiçlik hakim. Bekliyoruz bir şeylerin değişmesi için, daha iyi olmak için ya da daha fazla acı çekmemek için sadece bekliyoruz. Yıllar boyunca doğru zamanda, doğru yerde ve doğru insanlarla varlığımızı sürdürdük ve onları hala bekliyoruz. Bir şey yapmak için çoğu zaman kendisini değiştirmeyi düşünmeyen insanların çoğunluğudur, Türkiye. Konuşuruz, tartışırız ancak hiçbir zaman konuştuklarımızı gerçekleştirmek, tartıştıklarımızı haklı çıkartmak için kendimizden feda etmeyiz. Şikayet ederiz, yakınırız en önemlisi de yanlış yapmasak bile doğru bir şeyler  yapmayı da tercih etmeyiz. Çünkü doğru bir şey  yapmak fedakarlık gerektirir. Çoğu zaman konfor alanımızın dışına çıkmak bizi korkutur, bu da yenilikten uzak geleneğe yakın bir davranışa zorlar. Öylesine bir gelenek takıntımız vardır ki neredeyse tüm hayatımızı yönlendiren en önemli şeydir. Onunla doğar, onunla yaşar, onunla ölürüz. Bu süreç boyunca bazen  bize istediğimiz doğruları yapmamıza izin vermez, bizim yerimize kararlar verir, bizim için hayati öneme sahip şeylerde söz sahibi olur. Birey olmamızı engeller, kendi düşündüğümüz zerre pay sahibi olamazken başkalarının düşündükleri ile hayatımızı yönlendiririz. Saplantılı haller alır, kimi zaman kararlarımızı kendimiz alsak bile ona saygı duyulmaz, çünkü gelenekler çoğunluğun düşündüğüne göre şekil alır ve çoğunluğun dediği çok ama çok yanlış olsa bile sınırları olan ve o sınırlardan çıkmayı hiç düşünmeyen beyinler için doğrudur. Burada yanlış anlaşılmaması gereken şey  gelenek karşıtlığı değildir. Tamamen doğru bir şey neredeyse yoktur. Çok güzel ve yerinde olan geleneklerimiz olduğu gibi çok gereksiz ve yersiz olan geleneklerimizde vardır. Asıl önemli nokta o çizgiyi çizebilmek. Bu çizgiyi çizebilmek hiç kolay değildir. Çizgiyi çizmek çok fedakarlık gerektirir. Bir şeylerin farkına varmak için, bir şeylere yeni bir açıdan  bakmanız gerekir. Kimi zaman sizi çoğunluğun dışında hareket ettiğiniz için suçlarlar, canınız yanar ve bir anlığına gerçekten yanlış yaptığınıza sizde inanırsınız. Çünkü öyle yetiştirildik. Belli bir sınır belirlediler, sınırın altında kalmamanız için çok çaba sarf ederken sınırın ötesine geçmeniz için hiçbir şey yapmadılar. Normal ve ortalama biri olmanızı istediler. Elbette onlarında kendilerine göre sebepleri vardı. Yaşadıklarına paralel olarak yetiştirdiler, yıllar süren savaşlar, katliamlar, mezhep ayrılıkları, darbeler, tehditler ve dahası. Diğer ülkelerden farklıdır, Türkiye. Yılların getirdiği acı, keder ve kötü olaylar her eve farklı dağılmıştır. Günlük hayatta, birbirlerine güvensizlikleri ve sinirli bakışları aslında geçmişlerine sitemleridir. Kendine güvensiz, fikirlerini açıkça dile getirmekten çekinen, en önemlisi yetiştirildiği sınırlar içerisinde hapsedilen insanların sebepleridir.

Tüm bunların sonuçlarından birisi liyakatin eksikliğidir. Başa geçen niteliğe bakmaz. Çoğu zaman geçmişine, ırkına, mezhebine ve dinine bakar. Bir kez olsun insan olduğuna bakmaz. Nice parlak zekalar, mükemmel insanlar, Cumhuriyeti ileriye taşıyacak kişiler sindirilir. Gerçekten vatanına ve geleceğine hizmet edecek  birçok genç, makamlarını doldurmaktan başka işe yaramayan insanlar tarafından toplumdan uzaklaştırılır. Bu hayattaki tek şansı başa geçenin ideolojisine sahip olmak olan  niteliksiz insanlar bu ülkenin uğraşması gereken başlıca sorundur. Her yerde işini iyi yapan insanların olması, adalete, hakka ve emeğe saygınlık katıp, değerli hale getirecektir. Çalışmanın gerçekten işe yaradığını gören insanlar, devletine güvenecek, haksız yere geldiği yerde duramayan insanlar hak yemenin gereksiz olduğunu anlayacak ardından adalete inanan insanlar doğru ve yanlışın gücüyle bu zorlu coğrafyaya umut ile bakacaklardır. 

Türk milletini bu yazılanlar kadar kısa tarif etmek bana göre haksızlık olur bu yüzden okurken yazılanlardan ibaret olmadığını ,Türk milletinin kusursuz sayılamayacağını buna karşın dünyada eşi benzeri görülmeyen değerli kişilerin, hakka, adalete ve emeğe inanan milyonların ayrıca mükemmel gelenek, görenek ve bir örneği daha bulunmayan sıcak kanlı insanlara sahip olduğunu da unutmayın. Yaşananlar ne olursa olsun zorlu bir coğrafyada, bir çok zorluğa rağmen yaşamaya değer bir ülkedir, Türkiye.

Eleştiri yapmak için bir şeyler yapmanız, denemeniz, gerektiğinde yaptığınızın faydasız olduğunu görmeniz gerekir. Hiçbir şey yapmayıp yapanları eleştirmek ya da bir şey yapmaya çalışıp başarısız olanları yargılamak korkakların işidir. Herkes eğlenmek, gezmek gençliğini yaşamak ister ancak bunları her zaman yapabilecek olsanız zevk alamaz ve değerini bilemezsiniz. Bunları değerli kılan şey hayattaki zorluklardır. Yaşamı değerli kılan şeyin ölüm olduğu gibi. Son olarak Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ten yazdıklarımın özeti niteliğinde bazı cümleler hatırlatmak istiyorum.

"Herhangi bir şahsın, yaşadıkça memnun ve mesut olması için lazım gelen şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Hayatta tam zevk ve saadet ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, saadeti için çalışmakta bulunabilir."
"Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır."
"Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak. Servet ve onun tabii neticesi olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır."


Mustafa Kemal'i örnek almak yetmez, gerektiğinde Mustafa Kemal olmak, en önemlisi de buna inanmak gerekir.

                                                                                                                                   Barış YILDIRIM

Kişisel Tanıtım



Kendimi kısaca tanıtacak olursam:
Hayatın içinde etrafınıza baktığınızda görünüş ve davranış bakımından sizlerden hiçbir farkı olmayan, idealist, realist, farklı bakış açılarından bakabilen, empati yapabilen, açık sözlü, korkusuz ancak aynı zamanda mantıklı, zayıf insanların tahammül edemeyeceği ve elbette herkes gibi kusurları ve hataları olan sürekli gelişen ve yenilgiyi kabul eden ancak yenilgiden nefret eden, hırslı ve kendisini kontrol edebilen, Atatürk'ün Ülkesini emanet ettiği gençlerden bir tanesi diyebilirim. 

Blog açma sebebim ise, kafamda ki düşünceleri dışa aktarmak, doğru ya da yanlış yeni bir bakış açısı kazandırmak, farklı konulara değinerek bilgi vermeye çalışmak ve tüm bunları yaparken elbette hata yaparak sürekli gelişmeye çabalamaktır.

Çoğu zaman duymak istemediğiniz ya da kabullenemediğiniz gerçekleri duymanıza sebep olacağım, bu gerçekler belki bildiğiniz belki bilmediğiniz şeyler olacak. En önemlisi bu blog yazılırken 'nefret' dili kullanılmamaya özen gösterilecek ancak size göre yanlış olan şeyleri nefret olarak algılamamanız tek isteğimdir.

Bir gün okuduğum bir kitabın herhangi sayfasındaki bir cümle üzerine, yaşadığım bir olayın bana bıraktığı etkiye, gezdiğim yerlerin güzelliklerine genel olarak hayata dair her şeyi gerçeklik çerçevesi altında toparlayıp size sunacağım. Gerçekliğe özellikle dikkat çekmemin sebebi, hayat ciddiye alınması gerekecek kadar kısa. Bu demek değildir hayatı sürekli ciddiye alalım, belli bir düzene göre yaşayıp sorumluluklar ile kendimizi boğalım. Burada  bahsettiğim şey: Her zaman bir planı olmalı insanın, bu planlar günlük, aylık, senelik olabilir. O, sürece, kişiye ve duruma göre değişiklik gösterir. Hayatınızı tamamen etkileyecek her şey mantıklı olmak zorundadır, bunun dışında hayatınızı kısmen ya da az etkileyecek şeyler mantıksız olsa da olur. Mantıklı olan şeyler ciddiyet, plan ve düzen ister. Hepsinin temeli de gerçekçi olmaktır.

Bana göre kendinizi kandırmayı bıraktığınız an aynı zamanda kendinizi keşfettiğiniz andır. Kendinizi keşfettiğiniz de ise artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak çünkü artık kendinize karşı dürüst olmayı tecrübe edinmişsinizdir. Bu sayede her yalan söylediğinizde eskisi gibi umursamaz davranamayacak, her yalan kendinize karşı nefrete dönüşecektir. Bu da uzun vadede dürüstlüğe alışmanıza sebep olacak.

Okumadığınız bir kitabı okudum yalanıyla kendinizi ispatlamaya kalkmayacak, anlamadığınız siyaset hakkında konuşmaya tenezzül etmeyecek, zerre fikriniz olmadığı şeyler hakkında kendinizi bilgili gösterme zahmetinde bulunmayacaksınız. Bilmediğinizi kabul edip hem kendinizi huzurlu hissedeceksiniz hem çevrenizin huzurlu olmasına vesile olacaksınız. Bundan daha önemlisi  hiç keşfetmediğiniz 'samimiyet' kavramına erişeceksiniz.


Seyahat ya da bir konu hakkında bilgi vermenin dışındaki eleştirel yazılarım aşağı yukarı böyle olacaktır, çünkü bu yazıların bütüne yakınını kişisel görüşlerim  oluşturacak. Diğerlerinde ise daha nesnel bir anlatım kullanacağım.